Kayıtlar

Mayıs, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sen De Güzelsin

Resim
Sen De Güzelsin Aynaya bakıp kendinizi sık sık incelersiniz. Bu çok keyifli bir şey. Fakat nasıl bir pencereden ve nasıl bir gözle incelediğiniz önemli. Camları kararmış, çirkin bir pencereden de bakıyor olabilirsiniz, pırıl pırıl, tertemiz bir pencereden de. Belki başkasının gözünden bakıyorsunuz, belki de tamamen kendi gözünüzden. Bunların kararını düşünüp belirleyin lütfen. Bu konu hayata bakışınızı, mutluluğunuzun yönünü ve hatta kim olduğunuzu belirleyecektir. Eminim çoğunuz muazzam bir güzellikte olduğunuzun farkında değilsiniz. Göremiyorsunuz çünkü buna neden olan bir çok etken var. Bir kere toplumun sizi nasıl görmek istediğine takıyorsunuz kafayı. Öyle illet bir şeydir ki bu toplum gözü, yaşama sevincinizi söndürür. Takmayın buna. Kimseyi dinlemeyin. Eğer başkalarının, dış görünüşünüz hakkında söz sahibi olduğunu düşünüyorsanız, o zaman hepsinin dediğini yapmalısınız değil mi? Bir kulak verdiğinizi farz adin şimdi. Şişmansanız zayıf ol diyecekler, zayıfsanız şişman. Saçlarınız

Bugün Sizin

Resim
Bugün Sizin Çoğunuz hemen her gün çalışıyorsunuz. İşte ya da evde hiç fark etmez. Hayat bunu gerektiriyor çünkü. Sorumluluklarınız var, durmuyorsunuz, dinlenmiyorsunuz, fırsatınız da olmuyor. Kendinizi düşünmeden onlarca şey düşünüyorsunuz. Ailenizi, işinizi, derslerinizi, arkadaşlarınızı… Kendinizi düşünmek aklınıza bile gelmiyor. Peki neden kendinize bu kadar düşmanca davranıyorsunuz? Kendinize zaman ayırmak, en az diğer tüm işler kadar önemlidir. Olumsuz hissetmenizin en büyük nedenlerinden biri ara vermeden, verdiğiniz aralarda da başka şeylerle ilgilenerek koşturmanızdır. Her şeye yetişmeye çalışırken kendinizi çok arkalarda bakıyorsunuz. Bedeniniz de size küsüyor. Sebepsiz baş ağrısı, halsizlik, yorgunluk, keyifsizlik… Hasta olmadığınız halde bir yerleriniz ağrıyor, hatta sızım sızım sızlıyor. Yani görünürde hasta olmadığınız halde… Ruhunuzun hasta olduğunu göremiyorsunuz, durup düşünmediğiniz için de farkına varamıyorsunuz. Dünyadaki hangi iş sizi bu kadar hırpalamaya değer? Tab

Terapistim Mutfak

Resim
Terapistim Mutfak Evinizde bir psikiyatri kliniği olduğunu biliyor muydunuz? Evet, var ve adına mutfak deniyor. Doktorunuz da sizsiniz. Tencereler, tavalar, tepsiler, kap, kacak ile malzeme olarak kullandığınız ne varsa tedavi aracınız oluyor. Nihayetinde ortaya çıkan yemek de tedavi sonucunuz. Bir kısmınız kesinlikle bunları biliyordur zaten. Ancak farkına varamayanlar için söylüyorum; mutfağa girmek muazzam bir tedavi yöntemi. Ne yaparsanız yapın, kime yaparsanız yapın, hatta nedensiz yapın ama mutfağa girin ve yapın. Sonuçlara inanamayacaksınız. Gün içerisinde canınızı sıkan şeyler oldu, kendinizi eve attınız; uzun zaman evdeydiniz, bunaldınız; derdiniz var çözemediniz… Düşünmekten kafayı yiyeceksiniz. Ruhunuzun derin bir nefes almaya ihtiyacı var. E şimdi insanlarla konuşmak da istemiyorsunuz ki kişi bazen sadece kendisiyle baş başa kalmak ister. İster ama bu baş başa kalınan zamanda kendini bunalıma da sokabilir. Bu da çok muhtemel bir durumdur. Ne yapsanız acaba? Yorganı kafaya ç

Daha İyi Olamaz Mısın ?

Resim
Daha İyi Olamaz Mısın ? Kötü insanları yargılamak ne kolay değil mi? Alenen kötülük yaptığı belli çünkü. Onlardan rahatça şikayet edebiliriz. Çok da rahatlarız, sanki onların kötülüklerini konuşmak bize iyi gelecekmiş gibi. Aslında bir noktaya kadar haklıyız ama bir noktadan sonra da haksızız. Hangi noktalar bunlar? Kötülük saçan insanlardan uzak durmak, bize zarar veriyorsa tepki göstermek doğru. Fakat kendimizi görmeden bir başkasını yerle bir etmek? İşte bu noktadan sonrası yanlış. Şimdi bir düşünün, kaç kez iyi bir insan olup olmadığınızı sorguladınız? Düşündünüz, iyisiniz. Çünkü başkalarına kötülük yapmıyorsunuz. Bu da sizi bir yerde iyi bir insan yapıyor. Peki en önemli soru; gerçekten ‘’yeteri’’ kadar iyi misiniz? Başkalarına kötülük yapmamakla iyi olunmuyor maalesef. Mahallede oturan, kimseyle alakası olmayan, tanıdığınız biri sorulduğunda genellikle; ‘’ne bileyim, kendi halinde, etliye sütlüye karışmaz’’ dersiniz değil mi? Kesinlikle iyi biri diyebilir misiniz? Tabii ki diyeme

Ben Buraya Neden Geldim, Niçin Geldim, Nasıl Geldim ?

Resim
Ben Buraya Neden Geldim, Niçin Geldim, Nasıl Geldim ? Merhabalar yazılarımı okuyan güzel insanlar. Ben deniz Aysima. Şimdi size yazmaya nasıl başladığımdan, nasıl blog açtığımdan bahsedeceğim. Biraz tanıtım yazısı gibi olacak aslında. Öncelikle şunu söylemeliyim ki yıllardır yazmayı severim. Fakat şimdiye kadar hep kendime yazdım. Kimseye okutmadım yani. Kısmet şimdiyeymiş. Ağustos 2017’de Balıkesir Üniversitesi/İktisat bölümünden mezun oldum. İktisat fakültesinden mezun olanlar bilir, mezun olmadan işsiz kalacağımızı biliriz. Mezun olduktan sonra boş durmamak için garsonluk yapmaya başladım. Altı ay çalıştım, daha sonra bir fabrikada iş buldum. Masabaşı personel olarak çalışacaktım. Ancak işler hiç de öyle olmadı. Bir buçuk ay çalıştım ve tam bir hafta önce istifa ettim. Anladım ki insana saygının olmadığı hiçbir yerde çalışamayacağım. Ekonomik dar boğaz bir yandan, işsizlik bir yandan, boşluğa düşmenin verdiği huzursuzluk bir yandan gelince depresyon bana kapılarını sonuna kadar açtı

Ders Çalışma İsteğini Arttırma ve Motivasyon

Resim
Ders Çalışma İsteğini Arttırma ve Motivasyon Bu hususta ilk yapmanız gereken şeyi hemen söyleyeyim: Hedefinizi bilmek! Ne için ders çalışacaksınız ve ne kadar başarılı olmak istiyorsunuz? Hedefinizi koydunuz, tam başarı istiyorsunuz ama bir türlü istek gelmiyor. Bahaneler bulup erteliyorsunuz, tabii ki bunun ardından bir huzursuzluk hissediyorsunuz. Aslında sizin motivasyona ihtiyacınız var. Bence motivasyonun en önemli kaynağı hayal kurmak. Ulaşacağınız başarı sonrasında sizi bekleyen konumu bir düşünsenize! Çalışmışsınız, başarmışsınız ve artık istediğinize sahipsiniz. Tüm alkışlar, tüm tebrikler sizin. Yaşayacağınız güzel günleri, başarmanın size getireceği huzur ve mutluluğu hayal edin. Kazanmış gibi düşünün, neler yapardınız düşleyin. Bu heyecanınızı arttırarak sizi çalışmaya motive edecektir. Sıradaki işiniz engelleri belirlemek. Zorlukları görüp ona göre hareket etmelisiniz. Engelleri ve zorlukları gördünüz. Şimdi bunları nasıl aşabilirsiniz onları irdeleyin. Hiçbir sorun üstesi

İyi Hissetmek İçin 10 Adım

Resim
İyi Hissetmek İçin 10 Adım Güne başlarken herkesten önce kendinize günaydın demeyi öğrenin. Yataktan fırlayıp kalkmayın, biraz sağa sola dönün ve günün aydınlık olması için elinizden geleni yapacağınıza dair kendinize söz verin. Çünkü sizin için en önemlisi yine sizsiniz, bunu sakın unutmayın. Kendinize günaydın demenin farklı yollarını bulabilirsiniz. Size nasıl iyi gelecekse öyle yapın. Yüzünüzü yıkadıktan sonra camdan bakabilirsiniz ya da pencereyi açıp güzelce bir esneyebilirsiniz. Artık güne bir miktar daha hazırsınız. En önemli adım! Kendinizi sevin ve kendinize aynada bakın. Giyinin, soyunun, sürün, takın, tarayın ya da hiçbir şey yapmayın. Aynanın karşısına geçin ve kendinize bakın. Güzel yerlerinizi görmeye çalışın. Gülün, konuşun. Ben böyleyim deyin. Böyleyim ve güzelim. Sağlığınıza şükredin, hastaysanız daha kötüsü olmadığı için şükredin ve iyileşmek için elinizden geleni yapacağınıza söz verin. Bunları yaparken kimseyi düşünmeyin. Sadece ve sadece kendinizle baş başa kalın.