Kayıtlar

Ağustos, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Hedefinin Yolu

Resim
Hedefinin Yolu Hayat size nasıl davranırsa davransın, düşünmeniz gereken her zaman bir adım sonrasıdır. Sorunları çözerken, başarmaya çalışırken ve diğer her durumda kendinize ‘’şimdi ne yapmalıyım’’ diye sormalısınız. Elbette sonucu da düşünmek gerekir. Ancak sonuca odaklanıp geçmeniz gereken aşamaları unutmamalısınız. Ulaşmak istediğiniz bir yeri düşünün; önünüzde dümdüz bir yol var. Yolun sonunda belli belirsiz bir manzara. Gözünüz manzarada, ulaşmak için yürüyorsunuz. Peki sizce yürürken arada bir önünüze bakmanız gerekmez mi? Yol düz olabilir ancak gözünüz ayrıntıları belli bir mesafeye kadar seçebilir. Ayağınıza taş takılabilir, çivi batabilir, dikenler sürtebilir hatta düşüp yara bere içinde kalabilirsiniz. Oysa ki önünüze bakıp birkaç adım sonrasını hesaplayarak yürüseniz bu engeller size zarar veremeyecektir. Dikkat etmezseniz ya sakatlanırsınız ya da yaralanıp zaman kaybedersiniz. İstediğiniz yere ulaşmak varken geç kalır belki de hiç ulaşamazsınız. Bir adım sonrasını düşünme

O Eski Bayramlar

Resim
O Eski Bayramlar Çocukluğuna dair neyi daha çok özlüyorsun diye sorsalar hiç düşünmeden bayramları derdim. Ben 1994 doğumluyum. Yani şu son 90’lar çocuğu dediklerinden. Hep derim ben eskileri severim, keşke o dönemlerin genci olsaydım, o zamanın saf, temiz, mahcup duygularına şahit olsaydım diye. Gerçekten kıymeti bilinen aşklarını yaşasaydım. Yine de ucundan kıyısından yakaladım ya bu bile mutluluk benim için. Teknoloji tabii ki çok güzel bir şey. Ancak şimdi her gün yeni bir şey çıkıyor ve buna o kadar alıştık ki duyduğumuzda öyle büyük sevinçler yaşamıyoruz. Bir de o zamanı düşünün, televizyondaki tek kanal bile ne kadar kıymetliydi. Ben çocukken biraz daha ilerlenmiş olacak ki her evde televizyon vardı. Vardı ama çizgi filmler çok azdı. Sabahın köründe kalkıp Teletabiler’i izlerdik. Diğer çizgi filmler de öyle saatlerce sürmezdi. Biz de gerektiği kadar televizyon izleyip sokağa, yani bir çocuğun ait olduğu yere koşardık. Dört duvar arasında rutubetli hayaller kurmazdık da, tozu dum

Üslubu Beyan Ayniyle İnsan

Resim
Üslubu Beyan Ayniyle İnsan Yanlış anlaşılmanıza sebep olan bir sürü etmen vardır. Açıkça tüm kelimeleri kullanmış olabilirsiniz. Bunun yanında kelimelerle birleştirdiğiniz ses tonu, mimikler, el hareketleriniz ve hatta virgülü koyduğunuz yer bile anlaşılmanızda çok önemlidir. Neyi nerede kullandığınıza dikkat etmelisiniz. Ben bir şey demedim ama karşımdaki kırıldı dediğinizde durup nasıl söylediğinizi düşünmelisiniz. Niyetiniz kötü olmayabilir. Ancak özellikle yeni tanıştığınız birine karşı kelimeleri iyi seçmeli, ciddiyetinizi korumalı, bunun yanında aşırı mesafeli olmaktan kaçınmalısınız. Şimdi yeni biriyle tanıştığınızı ve flört etmek istediğinizi varsayalım. Cinsiyet ayrımı yapmaksızın tavsiyelerimi uygulayabilirsiniz. İlk olarak en güzel başlangıç kelimesi her zaman merhabadır. Lütfen selam, naber, hey ve benzeri saçma, çocuksu kelimeleri kullanmayın. Bu sizin hanenize artı katmayacağı gibi eksi olarak da geçebilir. Bir kere çok ciddiyetsiz gözüküyor. Tabi bir de hiç tanışıklık ol

Asosyal Sosyal

Resim
Asosyal Sosyal Hayatta deneyim kazanmaya başladığınızda insan denilen varlığın çok da masum olmadığını fark edersiniz. Tabii ki iyi insanlar var ama kötü olanlar bıraktığı izlerden dolayı daha fazla hatırlanır. Çünkü böyle insanlarla yaşadığınız olumsuz olaylar bakış açınızı değiştirir. Güvenmemeyi, hayal kırıklığını, sabrın salaklık olarak algılandığını, iyi niyetinizin suiistimal edildiğini öğrenirsiniz. Zamanla ister istemez gardınızı alırsınız. İlk yaşadığınızda size felaket gibi gelen bu olaylar soğuduktan sonra kıvamını alan bitter çikolatası fazla kaçmış bir krema gibi, ağzınızda acı tatlı bir his oluşturur. Artık felaketler deneyimlere dönüşmüştür. Tüm bunları yaşadıktan sonra farkında olmadan insanlardan ve dış dünyadan uzaklaşmış olabilirsiniz. Bazen nedenini bilmediğiniz bunalımlara girersiniz. Aslında hiçbir sorun yoktur ama mutsuz, yorgun, bezgin hatta hayattan bıkmış hissedersiniz. Böyle zamanlarda eğer gerçekten kafanıza takmanız gereken bir sorununuz yoksa ilk düşünmeni

Ne Okumalı, Neden Okumalı ?

Resim
Ne Okumalı, Neden Okumalı ? Çok sevdiğim Necati amcam demişti ki; elinize ne geçerse okuyun. Ne kadar güzel bir insan olduğunu bir kez daha fark etmiştim. Sizler okuyor musunuz? Ne okuyorsunuz mesela? Zahmet edip yazılarımı okuyanlara teşekkür etmek istiyorum. Çünkü çoğu insana girip okumak zor geliyor. Bu yüzden fikirlerimi öğrenmek isteyenlerin bende ayrı bir yeri oluyor. Necati amcamın dediği gibi elinize ne geçerse okuyun. Şu zamanda o kadar imkan var ki. Her zevke hitap eden okuma, öğretme aracı mevcut. Ben hepsinden biraz yararlanmaya çalışıyorum. Tabii kitap kokusu hiçbir şeye benzemiyor. Elektronik kitap haberlerini gördüğümde, eskimiş bir kitap edasıyla bozulmuştum açıkçası. Ne bileyim, sayfalara dokunmak, toz kokusunu duymak, ayracı özenle yerleştirirken içimden bir parçayı da sayfa arasında bırakmak hoşuma gidiyor. Gıcır gıcır yeni basım kitaplara nazaran eskimiş, dökülmüş kitapları da daha çok seviyorum. Kütüphaneye gittiğimde, aynı kitaptan iki tane olduğunda, kütüphaneci

Kriz Olumlaması

Resim
Kriz Olumlaması Hayat istediğiniz çoğu şeyi size kolayca vermez, hatta bazen hiç vermez. Bazen de hammaddeyi verir ve gerisini sizin halletmenizi ister. Tabii çok şanslı ve genelde işi yolunda giden bir insan da olabilirsiniz. Ancak en iyi ihtimallerde bile hayatınızın yüzde yüz mükemmel olması mümkün değildir. Diyelim ki; paranız var, şanslısınız, sağlıklısınız, mutlusunuz. Yani her şey yolunda. Böyle bir hayatınız olsa bile ayağınız mutlaka taşa takılacaktır, belki büyük, belki küçük… Burada ne demek istiyorum; ister çok şanslı olun ister çölde gezen bahtsız bedevi olun, hayat denen serüveniniz karşınıza çiçekli bahçeler çıkardığı gibi mutlaka taşlı yokuşlar da çıkaracaktır. Çıkmazda olduğunuz bu kriz durumlarında ne yapabilirsiniz, olaylara nasıl başka pencereden bakabilirsiniz bunu düşüneceğiz. Üstelik benim tam da bugün yaşadığım bir olay üzerinden. Bir önceki yazımda daha düzenli yazacağımı söylemiştim. Bu kadar ara verdiğim için sizden özür diliyorum. Ani bir kararla Giresun’a o