Yazmanın Sihri

Yazmanın Sihri

Kendinizi rahatlatmanın tabii ki pek çok yolu vardır. Yürüyebilir, yemek yapabilir, birileriyle konuşabilirsiniz. Ancak bazı zamanlarda yerinizden kalkmak da, birine laf anlatmak da zor gelebilir. Böyle durumlarda size dost olacak en güzel şeyler harflerdir. Siz anlattıkça birleşir kelime olurlar, kelimeler birleşir cümle olurlar, cümleler de size bağ olurlar. Bu bağlar hem yanmış bir yara olan dertlerinize serin bir nefes, hem de gücünüzü fark ettiren bir yol göstericidirler. Yazarken daha önce fark etmediğiniz şeylerin olduğunu göreceksiniz. Bunu düşünememiştim diyeceksiniz. Bir ışık olacak kaleminiz.

Nasıl, ne yazmalıyım diye düşünmenize gerek yok. Her yere, her şekilde yazabilirsiniz. Çevrenizde ne kadar insan olsa da, iç dünyanızda yalnızsınız. Oradaki yankıları sadece siz duyarsınız. Bu yankılar bir süre sonra kalabalıklaşır, sizi yorar. Bir konu üzerinde düşünür düşünür sonuca varamazsınız. Böyle bir durumda da yazılarınız size yardım edecektir. Hem olayları sıralamış hem de hepsini görmüş olursunuz. Bir taslak oluşturmak gibi düşünebilirsiniz.

Günlük tutabilirsiniz. Ne olup bittiyse, karşınızda biri varmış gibi. Sayın, sövün, sevin, gülün yazılarınızda. Ne yaparsanız yapın o sizi yadırgamaz, yargılamaz. Dinler, dilerseniz hak verir, dilerseniz öğüt verir. Saçmalayabilirsiniz, şiirler, şarkılar üretebilirsiniz. Hepsi de size özel olur. Bu muhteşem bir şey değil mi? Tamamen kendi dünyanız. Kimsenin müdahalesi, fikirleri yok. Kendinize sorup kendinizden cevap alıyorsunuz.

Sizi üzen bir şeyi üzerinizden atmanız için de bir yol göstereceğim. Bunun için sadece bir kağıt ve bir kalem gerekir. Tabii uzun uzun yazmak isterseniz dilediğiniz kadar kağıt kullanabilirsiniz. En hoyrat biçimde yazın. İçinizden ne geçiyorsa, isyan etmek istediğiniz ne varsa. Hırsınızı çıkartın. Kimse size karşı çıkamayacak nasılsa. Rahatlatacaksa ağlayıp gözyaşlarınızı kağıda akıtın. Onlar da dertlerinizle birleşsin. Fakat lütfen kendinizi hasta edecek kadar ağlama krizine sokmayın. Bunu rahatlama için yaptığınızı unutmayın. Sonra hepsini yakın gitsin. Dertlerinizin yanıp uçuşunu izleyin. Bu yöntem belki sorunların çözümü olmaz ama yüreğinizdeki rehaveti kaldırır, biraz olsun rahatlatır.

Yazmanın başka bir yolu şu an benim yaptığım. Yani siz de kendinize bir blog açıp, orada yazabilirsiniz. Çünkü bu müthiş rahatlatıyor. Oturup yazmaya başladığım zaman başka hiçbir şeyi düşünmüyorum. Bir odaya girip kapısını kapatıyorum sanki. Yazdıkça yenileniyorum, mutlu oluyorum. Hem üretmek hem terapi görmek gibi geliyor. Fikirlerimin arasında koşturuyorum. Doğru bildiklerimi, düşündüklerimi aktarıyorum. Okuyanların olduğunu düşünmek de beni mutlu ediyor açıkçası. Sonra bir süreliğine dışarı çıkıp kapatıyorum kapıyı. Derin bir nefes almış oluyorum. Söylemek istediklerimin başka insanlara ulaşmasını da seviyorum. Size de kesinlikle tavsiye ediyorum. Sizin de farklı fikirlerinizi duymak isteyenler olabilir. Onlarla satırlarda buluşup, huzur bulabilirsiniz.

Bunlardan başka aklınıza ne şekilde geliyorsa o şekilde yazabilirsiniz. Her türlü size iyi gelecektir. Zamanı bir kenara bırakın, yazmak kısıtlamaları sevmez. Çünkü yazmak özgürlüktür. Kendinizi özgür bırakın. İçinizdekiler kuş olup uçsun. Yazarak dertlerinizi dağıtmanızı, mutluluklarınızı çoğaltmanızı diliyorum…